
Duolingo, Luis von Ahn’ın ilk akılalmaz buluşu değil. Ahn CAPTCHA’nın mucidlerinden. Hani şu birçok websitesinin güvenlik sebebiyle kullandığı ”lütfen bilgisayar olmadığınızı kanıtlamak için yukarıdaki kelimeyi aşağıdaki kutuya yazın” uyarısı. Daha sonra Ahn tüm dünyada hergün 150 saatin CAPTCHA yazmak için boşa harcandığını fark ediyor ve re-CAPTCHA’yı icad ediyor. Artık gerçek metinler taranıyor ve kutuya yazılması için sıradan harflerin yerini basılı çalışmaların içerikleri alıyor. Böylece Ahn, The New York Times da dahil olmak üzere binlerce kitap, dergi ve gazetenin dijital ortama geçmesine öncülük ediyor. Daha sonra Google’ın satın aldığı re-CAPTCHA Luis von Ahn’ın teknoloji devine sattığı tek sistem değil. Google, görsel arama motorunun verimli çalışmasını Ahn’ın geliştirdiği The ESP Game programına borçlu. TED Talks’a katılan Luis von Ahn, yaptığı İspanyolca ve İngilizce konuşmalarda teknoloji üzerine görüşlerini ve geliştirdiği sistemleri anlatıyor. İzlenmesi gerek...
DUOLiNGO

Yeni bir dil öğrenmenin en modern, verimli ve eğlenceli yöntemi Duolingo.
Bağımsız çalışmalarla başarısı kanıtlanan sistem İngilizce, Almanca, Fransızca, Portekizce ve İtalyanca öğrenme fırsatı sunuyor. Öyle ‘5 günde hipnozla uykuda İngilizce öğren’ gibi bir saçmalıktan bahsetmiyorum. Gerçekçi olalım; hiçbir yabancı dil çaba harcamadan öğrenilemez!
Peki nasıl çalışıyor bu Duolingo? Önce dilersen web sitesini ziyaret ediyor, dilersen mobil uygulamayı akıllı telefonuna veya tabletine yüklüyorsun. Kolayca bir hesap açarak öğrenmek istediğin dili seçiyorsun. Sonrası eğlenceli bir çalışma süreci. Duolingo da sağolsun bunu sık sık hatırlatıyor tabii.
Önüne en başta gri fakat seviyeleri tamamladıkça renklenen bir öğrenme tablosu çıkıyor. Her seviyenin kendi içinde ayrıldığı konu başlıkları var. Konu başlığına tıkladığında ise karşına sorularını yanıtlaman gereken dersler çıkıyor. Birinci seviye basit kelimeler ve temel bilgiler içerirken, seviye ilerledikçe çok daha uzun ve karmaşık cümlelerle karşılaşıyorsun. Sorular çeşitli; fotoğrafla kelime eşleştirme, sesli tekrar, cümle çevirme, sesi yazıya çevirme gibi eğitici örneklerle kullanıcıların öğrendiklerini anlamaları ve ezberlemeleri sağlanıyor. Eğer seçtiğin dilde daha önce eğitim gördüysen, ileri bir seviyenin testini alabilir, öğrenmeye başarılı olduğun noktadan devam edebilirsin. Zorlandıkları yerde kullanıcılar, bilmedikleri kelimelerin üstüne tıklayarak muhtemel anlamlarını görüntüleyebiliyorlar. Dilediğin an diğer kullanıcıların çevirilerine göz atabilir, çevirilerin doğruluğunu oylayabilir, düzeltmeler önerebilirsin.
Duolingo dil eğitimini minik bir oyuna çevirmiş. Her dersi tamamlamak için üç kalbin var. Yanlış cevapladığın her soruya karşılık bir kalp kaybediyorsun. Üç kalbi de kaybedersen sorulara baştan başlamak zorunda kalıyorsun. Öğrendiğin kelime sayısını görebiliyor, başarına göre puan topluyor, Duolingo kullanan arkadaşlarınla tatlı bir rekabete girebiliyorsun. Arkadaşının puanı seninkini geçtiğinde veya bir süre derslere gelmediğinde Duolingo, yolladığı uyarı e-maili ile adeta kulağını çekiyor.

City University of New York profesörü Roumen Vesselinov ve University of South Carolina istatistik profesörü John Gregor’un yaptığı araştırmaya göre, bir üniversite öğrencisinin ilk dönemde (11 hafta) öğrendiği İspanyolca’yı Duolingo kullanıcıları 34 saatte öğrenebiliyor. Aynı rakam Duolingo’nun en yakın rakibi için 60 saate kadar çıkıyor.
Peki böyle bir eğitim sistemi için ne kadar para ödemen gerek? İşte işler tam da bu noktada ilginçleşiyor. Duolingo’nun en güzel kısmı, tüm bu eğitimi ücretsiz sunması. En sıradışı kısmı ise bunu nasıl başardığı. Duolingo eğitim yazılımı olduğu kadar aynı zamanda tercüme programı. Başka bir deyişle her Duolingo kullanıcısı öğrenci olduğu kadar aynı zamanda gönüllü birer çalışan. Kafan mı karıştı? Şöyle izah edeyim...
Örneğin İngilizce’den İspanyolca’ya tercüme edilmesi gereken bir içerik var. Duolingo yetkilileri bu içeriği sisteme yüklüyor. Yüklenen materyalden kelimeler ve cümleler tercüme edilmesi için İspanyolca öğrenen kullanıcıların önüne geliyor. Peki insanlar bilmedikleri bir dile çeviriyi nasıl yapabiliyorlar? Yukarıda da anlattığım gibi, içerik kullanıcıların seviyelerine göre dağılıyor. Başlangıç seviyesindeki kullanıcılar basit kelimeleri çevirirken, ileri seviye kullanıcılar karmaşık cümlelerle başa çıkıyor. Zorlanılan noktada ise bir tıkla çevrilmek istenen kelimenin sözlük anlamı görüntülenebiliyor. Kullanıcıların oylamaları ve düzeltmeleri sayesinde en ideal tercüme içerik sahibine teslim ediliyor. Çeviri başına para kazanan Duolingo, yarattıkları bu değere karşılık dil eğitimini kullanıcılara tamamen ücretsiz sunuyor; yükleme ücreti, kayıt ücreti, reklam yok.
Duolingo’nun kapasitesini rakamlarla anlatmak gerekirse; dil öğrenmek isteyen 1 milyon kullanıcı, dünyanın en büyük online ansiklopedisi Wikipedia’nın tüm İngilizce içeriğini İspanyolca’ya yalnızca 80 saatte çevirebiliyor. Duolingo’nun kullanıcı sayısı ise kısa zaman önce 10 milyon barajını aştı.
Bu sıradışı fikir yatırımcıların gözünden de kaçmamış. 2011 yılında 3.3 milyon dolarlık Seri A yatırım elde eden Duolingo, sonraki yıl 15 milyon dolarlık Seri B yatırım ile büyükler ligine girmeyi başardı. Şirketin yatırımcıları arasında Amerika’lı ünlü aktör Ashton Kutcher’da yer alırken, müşterileri arasında web kayıtlarının İspanyolca, Fransızca ve Portekizce’ye çevrilmesini isteyen BuzzFeed ve CNN gibi iki dev isim bulunuyor.
Duolingo şimdilik İngilizce bilenlere İspanyolca, Almanca, Fransızca, Portekizce ve İtalyanca öğrenme, Fransızca, Portekizce, İspanyolca veya İtalyanca bilenlere ise İngilizce öğrenme fırsatı sunuyor. Kullanıcılar tarafından en çok oy alan Çince, Rusça, Japonca ve Arapça’nın da yakın zamanda seçenekler arasına eklenmesi bekleniyor. Kapılarını herkese açan Duolingo yeni bir dile çeviri konusunda katkı sağlamak veya şuan tercüme yapılan dillerde moderatör olmak isteyenlerin başvurularını kabul ediyor. Sen de yeni bir dil öğrenmek için hemen şimdi Duolingo’nun websitesini ziyaret edebilir, her an yanında bulundurmak için Apple veya Android cihazına ücretsiz olarak indirebilirsin.
