Dünyayı daha renkli bir hale getirmek için merdivenleri, kaldırımları, duvarları boyuyoruz. Peki neden saçlarımızı da boyamayalım ki? Yolda yürürken yanından geçip giden pembeler, morlar, turkuazlar görmek istemez misin? Resmen renkler ayağına geliyor, bence bundan güzeli olamaz. Belki o zaman pazartesi sendromları da ortadan kalkar (gerçi yok, onlar hiç gitmeyebilir). İşte bunu da ünlü saç markası Manic Panic sağlıyor! Markayı anlatmadan önce şu renkli saç stilini bir çözelim.
Biliyorum ki renkli saç konusunda Türkiye’de bir ön yargı vardı. Geçmiş zaman kullanıyorum çünkü eskiye oranla azaldı ve “sınırların” dışına çıkan insanlar topluma aşıladı bunu. Pembe saçlarımı da insanların arasına karıştırdığım için ayrıca mutluyum. Kendi dünyana yolculuk yapmaktan korkma!
Yanlış anlaşılma olmasın, tabiki “herkes saçını boyayacak, herkes rengarenk olacak” diye bir ısrarım kesinlikle yok. Ama yakışacağını düşünenler ve değişiklik isteyenler için bence mutlaka denenmesi gereken bir stil. Mesela ben esmer birine kırmızı veya koyu mavi saçı çok yakıştırırım.
Manic Panic

Masallara giden yol renki saçlardan geçiyor olmalı!
En beğendiğim üçlüyü sunmak isterim;
3’ncü sırada benim için yeşil saç bulunuyor. Özellikle neon yeşillerin bende yeri başka. Kalbimdeki 2’nci sırada mavi var. Hatta daha çok turkuaz da diyebiliriz – yakın zamanda saçımı turkuaza boyamak temennisiyle. En başarılı bulduğum renkse tartışılmaz pembe! Yeşile karşın pembe renkte neon sevmiyorum. Daha çok pastel tonları tercihim. Bir pembe saçlı model olan Charlotte Free, bir de kendimi es geçemezdim! Yok ben model değilim tabi, modellik benim neyime.
Eğer sen de yenilikçi bir ruha sahipsen, bu saydığım renklerden çok daha fazlasını deneyebilirsin. Gerçi boyaları aldığın anda da içinde saklı kalan o deneysel ruh canlanıp saçlarına sarılabilir. Tek renkle sınırlı kalmayıp saçını aynı anda birden fazla renge de boyayabilir, yaratıcılığını ortaya koyabilirsin.
![]() |
---|
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Lafı uzatmadan, bu boyanın nasıl kolay kullanıldığına geleyim. Öncelikle, boya adedi olarak iki kutu almanı öneririm. Kısa olmasına karşın benim saçıma bir kutu tam oldu. Bunun yanı sıra ince bir tarak, boya fırçası, boya kabı ve plastik eldivenlere ihtiyacın var. Daha sonra en eski püskü tişörtünü geçir üstüne. Kıskaç bir tokayla saçlarını tutamlara ayır. Eğer saçın koyu renkse, öncesinde onu volume ile açman gerekiyor (20 veya 30’u öneriyorum). Geldik en eğlenceli kısma. Sevdiğin bir playlisti aç, fırçaya boyayı al ve seçtiğin bölüme uygulamaya başla. Saçın boyayı iyice yemesi için ince tarakla boyadığın yerlerin hepsini tara. Son olaraksa saçını streçle ve bekle. Eğer acelen yoksa 2-3 saat keyfine bak, bir sorun olmaz. “Yok o kadar bekleyemem” diyorsan, 45-50 dakika da yeterli olacaktır.
Manic Panic boyasını Internet’ten sipariş verirken boyanan saçların örnekleri gösteriliyor. Dilersen Google ve Youtube bu konuda fazlasıyla yardımcı oluyor. Söyleyeceğim şu ki, boyanın tonu asla yanıltmıyor. Hani normal saç boyalarında platin sarısı alırsın gri çıkar ya, işte öyle uyuz şeyler olmuyor. Bu kadar rahat yazıp çizebilmemin sebebi, kullanıp çok memnun kalmamdır.
Gelelim “bu boyayı kimler kullanıyor” kısmına. Başta kendim ve birkaç arkadaşım olmak üzere, ünlü şarkıcılar, modeler, sporcular ve çok daha fazlası markanın müdavimleri arasında. Peki kim hangi rengi kullanıyor?
Lady Gaga’dan başlamam gerektiğini hissediyorum. Bugüne kadar her seçeneği uygulamış olmasına karşın, kendisinde en beğendiğim renk Lady Is a Tramp klibindeki turkuazdır. Rihanna da Manic Panic kullanan ünlüler arasında fakat sadece ateş kırmızısı saçlarını görebildik. Lady Gaga’nın aksine Katy Perry tam bir şirin aile kızı. Her rengi kendisine çok yakıştırıyor. Mary Kate - Ashley Olsen ikizlerinin yaptığı en güzel şeylerden biri saçlarını boyamak olabilir! Ben en çok pembe-mor ikilisini beğendim. Yine de her canlı renkteki insanın benim için yeri ayrıdır. Jared Leto da Manic Panic kullanan erkeklerden. Kullanmak isteyipte çekinen erkeklere öncü olabilir bence. Demi Lovato, Manic Panic kullanmasını beklediğim en son insandı, itiraf etmeliyim. İyi ki de yapmış! İlk kez Glee dizisinde görmüştüm, başarılı olmuş!
![]() |
---|
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Yalnızca saç boyalarıyla yetinmek zorunda değilsin. Makyaj malzemeleri, jöleler, çıtçıtlar ve daha pek çok renkli ürün seni bekliyor. Şimdilik kendi mağazaları yok. Ancak Manic Panic websitesinin yanı sıra bilumum şehirde yer alan kuaförler, güzellik merkezleri ve dövmecilerde bu ürünleri bulabilirsin.
Ben kullanıcı bakış açısıyla fikirlerimi yazdım. Manic Panic hikayesini bir de markanın Türkiye yetkilisi Bircan Özen'den dinleyelim. Kendisiyle yaptığımız eğlenceli röportajdan umarım sen de keyif alırsın. Eminim onun güleryüzlü cevapları çok daha iyi gelecektir. Kendisinin de dediği gibi; RENKLİ GÜNLER!
Manic Panic markasının hikayesini bir de Türkiye temsilcisinin ağzından dinleyelim. İlk olarak nasıl ortaya çıkıyor bu ürün?
Aslında çok neşeli bir hikayemiz var . Biz iki bayan ortağız (ortaklığın dışında 30 yılın dostluğu var, kardeşten öteyiz). Arzu Kanada’da ben Türkiye’de yaşıyorum. İthalat ihracat konularında yoğun mesai harcadık. İşin içine bir yandan hasret, öte yandan uluslarararası ticaretin çetin koşulları girdiği için de her gün saatlerce telefonla konuşuyorduk. Ben bir gün Arzu’ya ‘’Ya Arzu, bana Kanada’dan Mavi Jöle bulsana, saçımı mavi yapmak istiyorum, yıkayınca da geçsin diyorum‘’ dedim. İkimiz de aslında o güne kadar böyle bir şey duymadığımız için çok güldük ve imkansız olduğunu zannettik. Tabi iki azimli, ısrarlı ve inatçı bayan olduğumuz için aylarca ben Arzu’yu taciz ettim mavi jöle de mavi jöle diye, o da araştırdı ve dünya markası Manic Panic’i buldu. O günkü mutluluğumu tarif edemem, artık saçımı Mavi yapacaktım ve yıkayınca akıp gidecekti.
Peki siz bu markayı Türkiye’ye getirme kararını nasıl aldınız?
Tabi başlangıçta durum mavi saç fantezisiydi. Ancak şöyle bir düşündük, böyle bir ürün Türkiye’de yok, hatta dünyada MP dışında yok, “Hımmm… neden olmasın? Biz bu konu üzerinde bir duralım bakalım” dedik. Uzun çalışmalar sonucunda bağlantılarımızı gerçekleştirdik ve 11.11.2011 tarihinde Türkiye’mizi Manic Panic markasıyla tanıştırdık.
Türkiye’nin geleneksel yasam tarzını göz önüne alırsak, sıfırdan kolları sıvayıp bu ise girismek sizi endiselendirmedi mi? Türk insanının (bu kadar) renkli saç konusunda bakısaçısı nasıl?
Aslında endişelerimiz vardı, ancak hem ben, hem Arzu çok renkli, modern, çılgın insanlar olduğumuz ve ürünleri başta kendimiz çok sevdiğimiz için tüm zorlukları göze alarak bu işe baş koyduk. Tabi çok kolay olmadı, sanıyorum biraz tutucu bir yanımız var ülke olarak. Hele birileri yapsın da bakalım nasıl olacak sonra biz deneriz gibi. Tamam, tamam… Ben hazırdım yapmaya. Fuşyadan başlayıp, lila, atomic turquoise , mavi, yeşil derken birçok rengi kendi saçımda uyguladım. Bu süreçte tahmin edeceğiniz gibi garip bakışlara da maruz kalmadım değil. Aradan geçen bunca zaman içinde marka çok sevildi, benimsendi ve kullanıcılarımız gün geçtikçe arttı ve hızla da artmaya devam ediyor.
Türkiye’nin heryerine dagıtım yapıyorsunuz. En fazla siparis aldıgınız il hangisi?
En çok talep İstanbul’dan, sonra Ankara, İzmir ve Antalya’dan geliyor. Bu arada bizi çok şaşırtan iller de olmuyor değil. Büyük şehirlerdeki insanları alıştırmakta bu kadar zorlanmışken, hiç tahmin etmediğimiz illerden nasıl sipariş aldığımızı da merak etmiyor değiliz.
Markanın dünyadaki yeri nedir? En popüler oldugu ülkeler arasında hangileri yer alıyor?
Manic Panic 7.7.1977 tarihinde, dönemin meşhur grubu Blondie’nin vokalisti iki kız kardeş tarafından kurulan ve hatta ilk Punk dükkanını açan firmadır. Dolayısıyla öncelikle Amerika’da çok tanınmış ve sevilmiş, sonrasında da Almanya, Avustralya, Kanada, Güney Afrika, Japonya , Rusya, İsveç, İtalya ve birçok ülkede aranılan bir ürün haline gelmiştir.
Dünyada Rihanna, Katy Perry, Dennis Rodman gibi isimlerin Manic Panic tutkunu oldugunu biliyoruz. Türkiye’de ünlülerden siparis verenler oldu mu?
Hayır olmadı ve nedenini biz de çok merak ediyoruz. İstanbul’da uluslararası fuarlara katıldık, Amerika’dan firmanın sahipleri geldi, birçok dergide MP’den bahsedildi, sosyal medyada inanılmaz takipçilerimiz var, ancak bugüne kadar nedense hiçbir ünlüden sipariş veren olmadı.
Ürünlerinizi kullanan biri olarak ben zaten Manic Panic’in saglık açısından bir zararı olmadıgını biliyorum. Fakat insanların bir de sizden duyması güzel olur. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Boyalarımız bitki ve protein kompleksi tarafından güçlendirilmiştir ve hiçbir zararlı kimyasal madde içermemektedir.. Üstelik saçın kırıklarını doldurup onarma özelliğine sahiptir. Saçı yumuşatıp parlatır. Saç açtırma işlemi yapılmadığı sürece hamilelik döneminde bile kullanılmasında bir sakınca yoktur. Alerjisi olan müşterilerimiz bile boyalarımızı rahatlıkla kullandıklarını bildirdiler. Ama biz yine de mutlaka alerji testi yapılmasını öneriyoruz. Asla hayvanlar üzerinde de test edilmemiştir.
Son olarak, sizce de insanların çogu saçlarını rengarenk yapsa daha mutlu bir hayat, sizin tabirinizle daha “renkli günler” olmaz mı? Manic Panic kullanan müşterilerinizden geri dönüsler alıyor musunuz?
Kesinlikle, RENK insanı motive eden, mutlu eden, harekete geçiren en önemli unsurlardan bir tanesidir. Sadece Classic serimizde 38 farklı renk seçeneğimiz ile müşterilerimize tüm mutluluğumuzu ve pozitif enerjimizi yansıtabildiğimizi düşünüyoruz, ve kendilerinden harika geri dönüşler alıyoruz. Biz kocaman bir MANIC PANIC AİLESİYİZ!