top of page
sanat, keman, performans

Canlı performans başka bir olay arkadaş. O enerji dedikleri var ya hani, gözle görülür hatta duyulur bir şey bazen. Hatta bazen öyle güçlü ki umulmadık şekilde doya doya eğlendiriyor! Biz de böyle bir akşamda tanıştık kendisiyle. Ona tam bir sahne açılışı yapmak istiyorum. Bayanlar ve baylar, karşınızda Giselle Tavilson!

 

Giselle Tavilson müzisyen ailenin müzisyen kızı olarak öngörülmesi zor olmayan bir yolda ilerlerken kendince herşeyi şekillendirebilmiş, kontrolü ele almış ve öngörülemeze çevirmiş bir isim. 11 yaşında Hacettepe Üniversitesi Konservatuarı keman bölümüne girdikten sonra 14 yaşında Amerika'ya giderek 2 yıl da orada müzik lisesinde eğitim görmüş. Döndüğünde de Hacettepe'deki eğitimine devam etmiş. Cemal Reşit Rey gibi önemli sahnelerde performansını sergiledikten sonra aniden müzikten sıkılıp tekrar Amerika'ya, Texas'da uluslararası ticaret okumaya gitmiş. Bizim de aklımızda bayağı bir soru belirdi, bu hızlı yaşamı ilham olsun diye bir de ilk ağızdan dinleyip yazmak istedik!

 

 

Hacettepe'de 9 yılın ardından müzik bana göre degil demissin. Kırılma noktan tam ne zamandı?

 

3 hafta içinde karar verdim. Tatilden dönmüştüm ve aniden pılımı pırtımı toplayıp Texas'a uluslararası ticaret okumaya gittim. 3 hafta içinde sadece. Aslında biraz çocuksu bir kafayla verilmiş bir karardı, şimdi geriye baktığımda görüyorum. Ben gittikten hemen sonra 11 Eylül olayları oldu. Ama beni pek etkilemedi. Kalmaya devam ettim.

Keman Enerjiyle Bulustu

Seninki bütün olarak bir performans; hem müzik bilgin çok iyi ki farklı tarzları bir araya getirebiliyorsun, hem de dans ediyorsun. Kondüsyon gerektiren bir is gibi görünüyor. Sahne sovların için yaptıgın özel bir çalısma var mı?

 

Kendimi bildim bileli zaten ayna karşısında şov provaları yaparım, içimden geliyor yani. Özel olarak yaptığım şeyler de var tabii ki. Dans dersleri alıyorum ve aslında dansçı kızlarım da var ve beraber çalışıyoruz zaten. Ben kendim de dans etmeyi çok sevdiğim ve yerimde duramadığım için pek de zor olmuyor aslında. Bunun dışında nefesimi ayarlamama yardımcı olduğu için pilates yapıyorum. Çalarken yürümek ve sahneye hakim olmak için yaptığım hareketler aslında zor bir koordinasyon işi. Duyduğum kadarıyla Beyonce koşu bandının üzerinde şarkı söleyerek antrenman yapyormuş. Ben de şimdi koşu bandında keman çalarak kondüsyonumu arttırmaya çalışıyorum. Sigarayı bırakmamın ve yediklerime dikkat etmenin faydasını fazlasıyla görüyorum. Sebze ağırlıklı beslenmeye başladığımdan beri çok daha iyi hissediyorum. Yeni şovlarım için de iyi bir hazırlık oluyor!

 

 

Vanessa May'i tarzının öncüsü olarak biliyoruz. Bond gibi gruplar da var yurtdısında. Diger tarzlarda begendigin sanatçılar var mı? Sana olan etkileri neler bu isimlerin?

 

Beyonce'yi çok beğeniyorum. Sürekli onunla ilgili bir haber oluyor, hep gündemde, sürekli aktif, aynı zamanda bir ailesi de var ve bunu takdir ediyorum. Gardrobunu ve danslarını da araştırıyorum bana çok ilham veriyor. Aslında az sahne alsak da bizlerin arka planda çok yoğun hazırlıkları oluyor. Parçaları seçiyoruz, keman için onlara nota yazıyoruz, videolar, montajlar derken ciddi bir vakit alıyor. Turneler olduğunda daha da yoğun oluyoruz. Özellikle Haluk Levent'le çaldığım bir dönem olmuştu, çok yoğunduk o zaman da. O dönemler gerçekten sahne öncesi stresim çok yoğun oluyordu ama son zamanlarda sanırım alıştım, daha rahat geçiriyorum. Bu durumları yaşayan biri olarak diyebilirim ki Beyonce gerçekten son derece zor bir işin üstesinden başarıyla geliyor.

 

Kostümlerini kim hazırlıyor? Kendin mi seçiyorsun? Mekana ya da etkinlige göre baglayıcılıkları oluyor mu?

 

Çoğunu Butiq Bravo'dan alıyorum. Bazen de kendim kumaş alıyor, sürekli kıyafetlerimi yapan terzime götürüp istediğim şekilde diktiriyorum.

 

İzmir Fashion Week'te sahneye çıkmıştım. Kostümler bu tarz işlerde önemli oluyor. Bazen de protokol davetlerinde sahne alıyorum ki bu durumda uzun tuvaletler daha uygun oluyor. Bunların dışında gece kulüplerinde de çıkıyorum. O tarz mekanlarda kıyafet sorunu olmuyor. Genelde 360 İstanbul'da sahne alıyorum ve burada yeni kostümlerimle yepyeni bir şovum olacak! Şimdilik sürpriz…

GIF, keman, sanat
Güzelsin ve karakteristik bir yüzün var. Sov dünyasında basarılı olmanda güzelliginin etkisi olduguna inanıyor musun? Performasını sov dünyasına mı yoksa sanat dünyasına mı yakın görüyorsun?

 

Kendimi sanat dünyasında görmüyorum, benim şu an yaptığım tamamen şov. Sanat olması için eskimeyecek parçalar üretmek lazım. Şov dünyası için bakacak olursak da tabii ki güzel olmanın etkisine çok inanıyorum. Fakat benden çok daha güzel kemancılar da var. İnsanları etkileme, aura, sahnedeki rahatlık ve en önemlisi de insanların nabzını tutabilmek… Bu kombinasyonu çok iyi yakalamak gerekiyor. Empati kurabilmek çok önemli. Ben burada olsaydım nasıl eğlenmek isterdim diye kendime soruyorum her seferinde.

 

 

Dünyadaki örneklerle rekabet içinde misin? Hedefin nedir?

 

Aslında kimse ile rekabet içinde değilim. Çok, çok beğendiğim kemancılar var gerçekten. Fakat bu iş tam bir ekip işi. Tek başına çabalayarak olacak bir iş değil. Sponsorluklar gerektiriyor. Aslında hayalim sahnede benimle beraber canlı çalan bir ekip, dansçı kızlar ve görsel şov. Büyük bir prodüksiyon istiyorum. Örneğin Lindsey Stirling America’s Got Talent’a katıldıktan sonra 2 yıl içinde çok ünlü oldu. Şovlarını beğeniyorum ama Amerika şov dünyasında gerçekten çok yükseklerde. Orada daha çok fırsatla karşılaşabilirdim, Lindsey yerine ben katılmış olsaydım şu anki durumumdan çok daha hızlı ilerliyor olurdum. Tabii ki bu hızda sponsorluk avantajları da büyük etken. Temalı gösteriler, lazerli sahne şov gibi pek çok güzel iş yapılabilir.

keman, sanat, performans
Dünyada farklı yerlerde çalıyorsun. Türk dinleyicisi hakkında ne düsünüyorsun?

 

Yurtdışında “oryantal ezgiler çalmayın” diye özel olarak belirtiyorlar. Oralarda tercih edilmeyebiliyor ama Türkiye’de bu parçaları çalar çalmaz izleyicileri eğlendirmeniz işten bile değil. Öte yandan Türk dinleyici daha mesafeli duruyor, rahat davranmıyor pek. Yabancı etkinliklerle Türkiye’dekiler arasında sadece bu fark var. Yabancılar çok daha rahat davranıyorlar. Eğlendiğini belirtmeyen seyirci demotive ediyor, enerjimi çekiyor. Bu da performansı sergileyen açısından çok zor bir durum.

 

 

Hayatında keman olmasaydı ne olurdu, ne yapmak isterdin?

 

Kesin oyunculuk yapardım. Ticaret filan en son gelirdi. Aslında kemanı tamamen bırakmştım. Fakat eski erkek arkadaşımın ısrarıyla tekrar elime aldım. Gittiğimiz senfoni orkestrasında, “seni ne zaman sahnelerde göreceğim” dedikten sonra iyice heves yaptım. İki hafta sonra sahnedeydim!

 

 

Giselle sahneyi dolduran bir isim gerçekten. Maceralı ve hızlı bir yaşamın getirisi olarak enerjisi çok yüksek ve bunu hissedebiliyorsunuz. Günümüzde belki klasik müzik bayağı bir klasik geliyor olabilir ama güncel müziğin karmasıyla tekrar hayat buluyor zihinlerimizde. Canlı keman performansı fikrini bu pencereden bir daha değerlendirmek için Giselle’in şovlarını takip etmende ısrarcıyız!

  
Paylas:
Begen:

Görsel: Alev Takıl

,

bottom of page